Hemşehrim olması da ayrıca gurur veriyor bana.
Düşünsenize bir adam, bir vali..
.
Kapısını çalmadan odasına girebiliyorsunuz.
O kadar alçakgönüllü...
Tek başına bir bozuk düzene kafa tutuyor.
O kadar cesur...
Görev yaptığı bütün illerde reformlar yapıyor, yarım kalan işleri tamamlıyor, sıradışı işlere imza atıyor, olmaz denilenleri olduruyor.
O kadar yürekli...
Oturduğu yerden ahkam kesmiyor, şunu yapın bunu yapın demiyor bunun yerine ilk adımı kendisi atıp yol gösteriyor ve halk dayanışmasıyla birçok işi başarıyor.
Özel hayatında da yakınları ve çevresi tarafından mükemmel bir insandı diye tanımlanıyor.
İnsanın öldüğünde arkasından iyi şeyler söylenmesi kadar güzel birşey yoktur herhalde.
Çünkü bu; o insanın hayatı doğru yaşadığının göstergesidir.
Karadeniz halkının özelliklerinden biridir sivridilli olmak. O da lafını esirgemiyor, halka kızıyordu düzene boyun eğdiği için.
Bir sözünde " Bizim toplum söyleniyor ama söylemiyor" diyordu.
O birşeyler söylüyor ve söylemeye de devam ediyordu ama susturdular.
Belki de bu yüzden susuyor toplum.
Çünkü bu ülkede ne zaman birileri çıkıp hakikati söylese susturuluyor. Hal böyle iken gariban halkta gıkını çıkaramıyor tabi.
Bir sözünde de " Kendi çıkarlarını korumak isteyenler önce ' sistem elden gidiyor, rejim tehlikede' derler, diyor.
Bu sözüyle de bugünü özetliyor sanki...
Ben de gerçek bir kazayla ölmediğine inananlardanım. Hayattayken icra ettiği güzel işlerin onu cennete götürdüğüne de inanıyorum.
Mezar taşına şöyle yazdırmayı düşünürmüş; " Hür, demokrat, adam gibi bir ülkede yaşayamadan gitti."
Biz bıraktığın gibi devam ediyoruz. Senin mekanın cennet olsun...
Ayşen Yardım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder